Canlarım yine bir Anneler Günüyle sizlere merhaba diyorum
Yaşadığımız dünyada güzellikler de gariplikler de bizim için değil mi?..
Gariplikler içinde olsak da bu dünyanın varoluş sebebi yine bizler değil miyiz?
Her güzelliğin her zorluğun üstesinden gelmez miyiz?
Yaşamak bu değil mi?
Hayatın bu güzel hallerinden biri de özel günlerimiz. Biliyoruz ki biz sevdiklerimizi her zaman seviyoruz ama özel günlerde yad etmek başka oluyor.
İşte yine bir Anneler Günü ve benim bir yanım yine mahzun . Ben de bir anneyim ama anne de olsan anneni özlüyorsun.
Özlemlerimizi gidermenin yolları var. Böyle yazılara dökerek de özlem giderebiliyoruz. Yaşarken kolay ama ahirete gidene sadece dualarla ulaşabiliyorsun değil mi?
Annem sen gideli uzun uzun yıllar oldu.
Oldu da sanki bir nefes kadar hızlı geçti be annem, bu zamana dur diyemedik.
Canlarım gideni öyle özlüyorsun ki bazan aklıma garip düşünceler gelir mesela arada bir görebilsem diye.
Ne olurdu diyorum. Ahirete göç edenler çok özlediğimizde kısacık da olsa gelse diyorum.
Özlemek insana her şeyi düşündürüyor.
Yani hayalden ibaret.
Tabii böyle bir şey yoktur.
Sadece biliyoruz ki asla dönüşü yok bu yolculuğun.
Annem: Dünya âleminde öyle çok yollar var ama hiçbiri sana gelmiyor.
Annem: Şu dünya âleminde çok kapılar var ama hiçbiri sana açılmıyor.
Annem: Şu dünyaya çok gelen var ama gelenler içinde sen yoksun
Sana gelecek yol var ama senin bize gelecek yolun yoktur.
Şu yalan dünyaya geldik ne zaman gideceğimizi bilmiyoruz.
İçimiz kan ağlasa da gözyaşlarımız sel olup aksa da biliyoruz ki yine de dönüşü yok.
Annem: Bize ‘Artık gitmem gerek’ dedin ve gittin. Neydi seni bu kadar heyecanlandıran da acele etmiştin?
Ölüme bile senin gibi bu kadar isteyerek giden kaç kişi var?
Bu dünyayı bırakmak zor derler ama annem seni hep her an bu dünyadan gitmek için sabırsızlıkla heyecanla bekler görürdüm.
Bu dünyanın ağırlığını her zaman sırtında taşıyan annem.
Bu dünyada yüzü gülmeyen annem.
‘Orada belki gülerim’ diye düşündüğün için mi acele etmiştin?
‘Yeter burada hayat güzel değil, ben esas olan yerime gideyim mi’ dedin?
Güzel yüzü gülmemiş annem.
Yüzün orada hep gülsün inşallah.
Küçük oğlumla sohbet sırasında anneannesini sordu bana.
Ondan bir şeyler anlatmamı istedi.
Anlattım.
Garip bir şekilde duygulandı.
‘Vay be’ dedi.
"Anneannem de gitti. Öldü diyorsunuz" dedi.
"Nedir bilmiyorum. Bir daha da gelmiyorlar. Ama inşallah orda mutlular" dedi.
"Nasıl dua edeyim bana öğret. Anneanneme dua edeyim" diye ekledi.
Şöyle bir baktım oğluma o safiyane küçük yüzüne.
Ne olduğunu bilmeden kendince dolu dolu üzüldüğünü sanıyor.
Bütün ömrünü bize adayan annem.
İşte dünya bu değil mi?
Hayatı anlasan ne olur? Anlamasan ne olur?
Hayat verdiğinden fazlasını senden almaz mı?
Ölüm işte.
Yaşamak kadar gitmek de normal olmalı.
Ama yine de biz gitmeyi kolay kabul etmiyoruz.
Ondandır ne ağıtlar yakılır, ne türküler, ne nağmelere yazılır da hiçbiri gideni döndürmez yolundan.
Giden gitmeye başlarsa hiçbir sevgi hiçbir söz onu yolundan döndüremiyor.
Hep derdin annem artık yolun sonu görünüyor.
Öyle de oldu bak. Sen gideli yıllar oldu.
Ne diyeyim annem orada mutlu ol.
Gülmeyen yüzün orada gülsün.
Oğlumun da dediği gibi orada mutlu ol inşallah.
Yüreğimizdeki sevgimizle dilimizdeki tüm dualarımız sanadır annem.
Seninle beraber tüm annelerimizedir dualarımız.
Rahat uyu. Dualarımız yoldaşın olsun annem.
Anne olmuş anne olmayı başarmış ve anne olamamış ama kalbiyle yüreğiyle anne olmuş tüm annelerin tüm kadınlarımızın Anneler Günü kutlu olsun.
Sevgi ile kalın canlarım.