Benden bir parçadır evlat.
Candan candır evlat.
Bugün de evlat diyelim canlarım.
İnsanın hayatında candan öte ne var deseler bilhassa anneler için evlattır derim.
Tabi ki öncelikleri farklı olanlar da olabilir.
Ben de bir anne olduğum için anne duygusundan bahsetmek istiyorum.
Anne olmak annelerin büyük çoğunluğuna da benzer duygular yaşatır.
Her kadının annelik serüveni de kendine has ve sürprizlerle doludur.
Burada babalardan bahsetmeyeceğim çünkü hislerini duygularını yanlış ya da eksik yansıtmaktan çekiniyorum.
Onun için anne olarak annelerin duygularını anlatmak istiyorum dilimin döndüğünce.
Bir zamanlar ben de küçüktüm annemin çocuğuydum canlarım.
Annemin çocuklarına olan düşkünlüğü ve korumacı davranışları pek çoğumuza olduğu gibi bana da abartı gelirdi.
Abartılı davranışlarını ona söylemeye başladığımda annem bana “Yarın bir dün senin de çocukların olursa beni daha iyi anlarsın” derdi.
Siz de çocukluk ve ergenlik yıllarınız boyunca kendi annenizden ya da yakın çevrenizden bu sözleri sık sık duymuşsunuzdur sanıyorum:
“Anne olunca anlarsın!”
Gerçekten de zaman hızlıca akıp gitti, anne olunca anlıyorsun.
Annelik duygusunu tadıp kendi evlatlarımız büyüdükçe geçmişte annelerimizi endişelendiren ya da zaman zaman size kızmasına neden olan kaygılarını çok daha iyi anlıyoruz.
Ve belki de en büyük servet aile içinde çocuklarla akıp giden o anların farkında olmak, onları değerlendirebilmek.
Hayatımızın tekrarı yok canlarım, çocuklarımızla doya doya zaman geçirelim.
Bu nedenle, anne olduğunuzda her zamankinden daha güçlü ve gözü kara oluyoruz ya zaten.
Evladın yemeden yiyemezsin, sakındığın gözün olur.
Tutmaya kıyamadığın ellerin olur.
Onu üzgün yorgun hasta gördüğünde sen ondan daha çok üzgün yorgun hasta olursun.
Olursun olmasına da bir yandan da güçlü olmalısın çünkü sen annesin.
“Evlat demek canın en kıymetli yeri” derdi annem
Gerçekten de öyle oluyor.
Canlarım şimdi benim annem yok anne olmanın ne kadar değerli kıymetli olduğunu onsuz tadıyorum.
Onun için diyorum ki çocuklarımız yaşamın bize sunduğu eşsiz birer armağanıdır. Kıymetlilerimiz.
Çocuklarımız büyürken o zorlu yolculukta birçok anı birikir.
Evladın ilkleri özel kalır mesela ilk konuştuğu kelimesi ilk attığı adımı gibi.
Fotoğraflarını çekmemiş olsak da zihin arşivimizde saklı duruyor.
Uzun sandığımız çocukluk yılları çabuk geçiyor, birde bakmışız yakışıklı delikanlılar güzel genç kızlar olmuşlar.
Bir yandan da kişilikleri karakterleri oluşur, annesiz nefes alamazken hayata karışır “Benim” demeye başlarlar.
Aradan ne kadar yıl geçerse geçsin, ne kadar farklı kişiliklere sahip olurlarsa olsunlar, anneler için çocukları her zaman onlar çocuktur, büyümezler.
Hiçbir sevgiye benzemez evlat sevgisi, anneler hiçbir karşılık beklemeden sever tamamen koşulsuz, tamamen içten kopup gelen bir duyguyla…
Kendi deneyimimiz artmaya başladıkça annemizin anneliğine yeni bir bakış açısıyla bakmaya başlarız.
Onu daha çok sevgi ve saygıyla karşılarız.
Sonra gün gelir çocuğumuza biz de “Anne olunca anlarsın!” demeye başlarız.
Evet canlarım anneyi ve evladı değil birkaç paragrafla, üstüne kitaplar yazsak anlatmakla bitiremeyiz.
Benim yazdıklarım, annelerimizi, evlatlarımızı onlarla geçirdiğimiz zamanların kıymetini bilme konusunda bir hatırlatma olsun.
Yine yeniden görüşene kadar…
Hoşça kalın.
Deniz YILMAZ
[email protected]
#anne #annevecocuk #anneolmak #anneoluncaanlarsin #DenizYilmaz