Selam canlarım.
Bugün bir soru ile başlamak istiyorum.
Bir aile olabildik mi? Çocuklarımıza aile olmayı öğretebildik mi?
Uzun yıllar diyebilecek kadar evliliğimin olmasına rağmen yine de bu soruyu sorup dururum. Biz bir aile olabildik mi diye.
Hayat daima yenileniyor, sürekli değişiyor bizler de değişiyoruz.
Tabi ki evlenmek, yuva kurmak mümkün. Bu birlikteliği kendi içinde uzun ömürlü aileye dönüştürebilmekten bahsediyorum.
Bize her şey önce ailede, sonra yaşadığımız toplumda öğretilir.
Yani büyüklerimizin ve yaşadığımız ortamın bize koyduğu bütün engeller, sınırlar, yargılar, korkular bize öğretilmedi mi?
Düşüncelerimizin ne kadarı bizim?
Hayallerimiz, planlarımız, rüyalarımız bizim mi? Ya da var mı?
Biz kendimizle hiç gerçekten karşılaşıp yüzleştik mi, hiç kendimiz olabildik mi?
Biz olabildik mi?
Kim bilir? Belki olduk da farkında değiliz.
Her insan özeldir. Dolayısıyla her aile de özel ve kıymetlidir.
Tabii ki, bu kıymetli ve kendine özgü aile toplum içinde saygılı, kendisi dışarıya hoşgörülü olur.
Birçok insan toplumun, ailenin, çevresinin kısacası başkalarının normaline ve önyargılarına göre şekillendirilir
Farkında olmadan, bu durum insanların farklılıkları kabul etmekte ve hoşgörü göstermekte zorlanmasına neden oluyor.
Bu negatif düşünceyi kırmak ve daha hoşgörülü bir toplum yaratmak mümkün.
- Ailede bireyler kendi özgürlüklerini sahiplendiğinde,
- Kim olduklarını keşfettiklerinde,
- Kendi farklılıklarını anladığında,
- Özsaygı ve özgüvenlerini geliştirdiklerinde,
- Eğitim ve iletişim yoluyla da farklılıkların zenginlik olduğu topluma daha fazla yerleştirildiğinde,
Daha saygılı ve hoşgörülü bir toplum kendiliğinden olur zaten.
Kaç aile kendi içinde anlayış sağlayabiliyor, hoşgörülü olabiliyor, bireyler kendilerini anlayabiliyor ya da anlatabiliyor.
Kendi özgürlüklerini korurken karşısındaki kişilerinin de haklarını koruyorsa, onların hukukuna saygı gösteriyorsa daha hoşgörülü bir toplumu inşa etmiş olmuyor muyuz?
Sınırların nerede başlayıp nerede bittiği, hangi sınırların uygulanacağı her ailede ve her ilişkide farklılık gösterir.
Çünkü her insan ve her aile özeldir, hepsinin dinamiği birbirinden farklıdır. Aile ve ilişkilerde sınır koymak bencillik olmaz mı?
Oysa aslında kendine ve karşısındakine değer verme, sevme ve saygı duymaktır.
Aslında sınırlar diğerinin hayatını kontrol etmek için değildir
Alınan katı kurallar bir süre sonra duruma ve zamana göre esnetilebilir.
Duygu, düşünce, inanç ve değerlere göre aile üyeleri tarafından alınmış ortak kararlar olmalıdır.
Aile içi kararlar önemli ve aynı çatı altında yaşamayı yuvaya dönüştüren unsurlardan biridir.
Sınırlarla hayatımızda kendimiz için neyi kabul edip etmediğimizi anlamak için diğerlerinin bize nasıl yaklaşacağını da aslında bizler belirlemiş oluruz.
Başkalarının bizim adımıza karar vermesini istemiyorsak güçlü bir benlik algımız olmalı.
Başkalarını memnun ederken kendimizi mutsuz etmemeliyiz
İstemiyorsak kabul etmeyeceğimiz ve bizi rahatsız eden tutum ve davranışlardan uzak durmalıyız.
Diğerlerinin de bunu görmesini sağlamalıyız,
Herkesin hayatı değerli olduğu gibi kendi hayatımız da değerli.
Başka kişilerin sınırlarına saygı duymalı.
Kimsenin istek ve ihtiyaçları kendi istek ve ihtiyaçlarımızdan daha önemli olmamalı.
Sınırlar konusunda tutarlı davranmalıyız.
Keskin sınırlar yerine sağlıklı sınırları olan bireyler, daha dengeli bir hayat sürerler.
Sağlıklı sınırları olan insanlar;
- Düşündüklerini,
- İstediklerini,
- Hissettiklerini ve de
- İstemediklerini karşılarındaki bireye anlatırken ne kendilerinden ödün verirler ne de başkalarının sınırlarını ihlal ederler.
Böylece sağlıklı bir ailede büyüyen çocuklarımız sağlıklı toplum oluşturmakta da büyük katkı sağlamış olacak.
Sınırlar çocuğa kuralları, kurallara uymayı, yaşanılan ortama uyum sağlamayı, kendini ve toplumu keşfedip öğrenmeyi gösteren rehber olacak yol gösterecektir.
Aile olabilmek çok zor olsa da onlarla geçirdiğin zaman her sıkıntıyı unutturuyor tabi ki. Unutturan aile olabilirse…
Herkese her sıkıntıyı unutturan aileler diliyorum
Hoşça kalın.
Deniz YILMAZ
#ailenedir #uzunömürlüevlilik #düşüncelerimizinnekadarıbizim #herinsanözel #negatifdüşünce #özsaygı #kararverme #DenizYılmaz