Dünya ekonomi tarihine baktığınızda, gelişmiş ülkelerin çoğunun temelinde hisse senetlerinden elde edilmiş kazançların olduğunu görürüz. Türkiye’de borsayı bunlarla kıyaslamaya çalışanlar, her zaman “keriz silkeleme” operasyonuna altyapı hazırlıyorlar demektir.
Önce ekonomi literatüründe sıklıkla karşımıza çıkan “keriz silkeleme” kavramının ne olduğunu anlatmakta fayda var sanıyorum.
Borsada belli çevreler, belli kağıtlar üzerine oynayarak o hisse senetlerini kısa sürede çok karlı hale getirirler. Saf yatırımcı da “Bu hisse senetleri çok kazançlı. Daha da yükselecek. Ben de fırsattan yararlanayım” diyerek bunlara yatırım yapar.
Manipülasyonu yapanlar, yeterince para kazandıklarını düşündüklerinde harekete geçer ve ellerindeki hisseleri tepeden satışa çıkarırlar. Hisse senetleri bu kez taban üzerine taban yapar.
Manipülatörler büyük paralar kazanırken, küçük yatırımcı soyulmuş olur. Ellerindeki kağıt 100 TL’den 10 TL’ye iner, sermayesi eriyip gider. Buna borsa literatüründü “keriz silkeleme” diyorlar.
Bu kimi zaman bireysel manipülatörler tarafından yapılır, kimi zaman da ülkeyi yönetenler tarafından. Nitekim, geçtiğimiz yıl Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, benzeri bir yola yatırımcıyı sürüklemeye çalışmıştı.
Geçtiğimiz yıl enflasyonun hızla yükseldiği aylarda para akacak kanal bulamayınca, yatırımcının önünde iki alternatif kalmıştı.
♦️ Yurt dışı piyasalar ümit vermiyordu,
♦️ Altın uluslararası piyasaların baskısı altındaydı,
♦️ Dövizi Merkez Bankası sıkı bir şekilde kontrol altında tutuyordu,
♦️ Kredi muslukları açık, paraya ulaşma imkanı ise hayli kolaydı.
Paranın gideceği iki mecra vardı:
♦️Borsa,
♦️Gayrimenkul.
İnşaat sektörü iktidarın lokomotif ve gözde sektörü durumundaydı. Sürekli kollanıp gözetiliyor izlenimi veriyordu. Borsa ise dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin özel ilgi alanıydı.
Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında, Borsa İstanbul endeksinin çok düşük olduğunu ve “küçük yatırımcıya büyük fırsatlar” sunduğunu söylemişti. Nebati, 2 Eylül 2022’de borsa ile ilgili açıklamasını Borsa İstanbul’un yerli ve yabancı yatırımcının güvenle yatırım yaptığı bir mecra haline geldiğinin altını çizmişti.
Ne var ki Borsa İstanbul, aradan geçen kısa zamanda hızla değer kaybına uğramış ve yeni yılın ilk aylarında yatırımcısını hüsrana uğratmıştı. Aynı Nebati, 3 Şubat 2023’te Bloomberg’e yaptığı açıklamada bu kez, kazanmaları halinde seçimlerden sonra ekonomi politikasında hiçbir değişiklik olmayacağının altını çizmiş ve borsa ile ilgili olarak da şunları söyleme gereği duymuştu:
“Düzeltmeleri bir operasyon gibi yapıyorlar. Borsanın derinleşmesi için ideal ortam oluştu. Bu insanların dövize kayması için her şeyi yapıyorlar. SPK her zaman gerekli çalışmaları yapıyor. Ben yoğunlaşmış durumdayım.”
GEÇEN SENEKİ ENFLASYONLA BU YILKİ ENFLASYON FARKI
Geçtiğimiz yıl yaşanan enflasyon, talebe bağlı bir enflasyon idi. Yani öne çekilmiş bir talep patlaması vardı. Son kullanıcı, “Bana lazım olan malların fiyatı yarın daha pahalı olacak” diyerek parasını gelecekte ihtiyaç duyacağı mala yatırıyordu.
Bugün yaşanan yüksek enflasyon ise geçen senekinden çok farklı. Bu yılki enflasyonun altında maliyetler var. Yani girdi maliyetlerinin yüksekliği sonucu bir fiyat farkı var. Tünelin ucunda ise talep bolluğu değil, talep daralması görünüyor.
Bugünün dünden hayli farkları var:
♦️ Bankalar, kredi musluklarını kıstı. Artık hem şirketler, hem de bireyler krediye ulaşamaz hale geldi.
♦️ Merkez Bankası, iki aylık dilimde piyasadan 500 milyar TL’ye yakın para çekti.
♦️ Tasarruflarda ciddi düşüşler söz konusu.
Kendine yön bulmakta zorlanan para, tıpkı geçen sene bu zamanlarda olduğu gibi yine borsaya akmaya başladı. Bu yılın ikinci çeyreğinde kimi yatırımcılara iyi paralar da kazandırdı.
Bu trendin yılın üçüncü çeyreğinde de bir miktar süreceğe benziyor. Ama dördüncü çeyrekte Borsa İstanbul’un yatırımcıya saç baş yolduracağı görülüyor. Özellikle başkalarına inanıp güvenerek bilmediği tanımadığı hisse senetlerine yatırım yapanları büyük hüsran bekliyor.
Dikkat ederseniz ne Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ne de Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan bu konuda doğrudan topa giren açıklamalar yapmıyor.
Sözün özü şu:
Borsa bugün iyi kazandırıyor gibi görünür. Ama yarın kazandırdığından çok daha fazlasını kaybettirme riskini bünyesinde taşıyor. Özellikle küçük yatırımcı için kurtlar sofrası gibi bir alan. Elinizde bir kağıttan öte bir şey kalmayabileceğini unutmayın.
Doğru yerden ve doğru fiyatla alınmış bir arsa ya da arazi ise orta vadede bütün yatırım araçlarından daha fazla kazandırabileceğini unutmayın.
DÜNYA BORSALARI MERSİN'E, BORSA İSTANBUL TERSİNE...
Borsa İstanbul'u anlamak için sadece bu tabloya bakmak bile riskin yüksekliğini gösteriyor. Küresel piyasalarda satıcıların / Borsa İstanbul özelinde alıcıların baskın olduğu bir haftayı geride bıraktık.