Tahliye davası sonucunda evden çıkarılmasına karar verilen kiracılar, bu karara karşı Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf başvurusu yapabiliyor. Ancak ev sahipleri, bu sürecin kiracılar için göründüğü kadar avantajlı olmadığını savunarak önemli uyarılarda bulunuyor.
Ev sahipleri, istinaf sürecinin yalnızca dava süresini uzattığını, ekonomik açıdan ise kiracıya ciddi zararlar verebildiğini belirtiyor. Genellikle 1 ila 6 ay arasında sonuçlanan istinaf süreci, sonucu değiştirmeyebiliyor. Eğer başvuru reddedilirse kiracı, hem tahliye edilmek zorunda kalıyor hem de süreç boyunca oluşan yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalıyor.
Kiracıların, istinaf başvurusu süresince yaşadığı belirsizlik yalnızca psikolojik değil, aynı zamanda ekonomik etkiler de barındırıyor. Sosyal medyada tepkilerini dile getiren mağdur ev sahipleri, özellikle enflasyonist ortamda bu başvurunun kiracılara “kâr değil zarar” getirdiğini ifade ediyor.
X (eski adıyla Twitter) platformunda konuyla ilgili paylaşım yapan bir ev sahibi, “Şu enflasyonist ortamda tahliye kararı çıkan kiracıların istinafa gitmesi kâr değil zarar. Hem 70 bin TL’yi aşan mahkeme masrafı ödeyecekler hem de bir yıl sonra taşınmak istediklerinde, kiralık evler enflasyona göre fiyatlanacağı için daha büyük maliyetle karşılaşacaklar.” sözleriyle uyarıda bulundu.
Ev sahipleri, dava sürecini uzatarak evde oturmaya devam etmeyi planlayan kiracıların, gelecek yıl yüksek kira fiyatlarıyla karşı karşıya kalacağını ve TÜİK verilerine göre hesaplanan artışlardan da yararlanamayacağını savunuyor. Uzmanlar ise kiracıların istinaf hakkını kullanmadan önce maliyet–fayda analizini dikkatle yapması gerektiğini vurguluyor.