2025 yılına faiz indirimleri ve enflasyonda yaşanan düşüşle umutlu başlayan inşaat sektörü, iç ve dış piyasada oluşan belirsizliklerle yeniden frene bastı. Müteahhitler projelerini rafa kaldırırken, sektör yeniden "bekle-gör" pozisyonuna geçti.
2024 yılını ekonomik zorluklarla geçiren inşaat sektörü, 2025’e Merkez Bankası'nın faiz indirimleriyle moralli başladı. Bu dönemde yatırımcılar mevduattan çıkarak konut yatırımlarına yöneldi ve konut satışlarında ciddi bir artış yaşandı. Artan talep, sektörde olumlu bir hava oluşturdu ve birçok müteahhit yeni proje hazırlıklarına başladı.
Ancak mart ayının ortasında yaşanan siyasi gelişmeler ve Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından piyasalarda sert dalgalanmalar görüldü. Dolar kuru hızla yükselirken Merkez Bankası dövizdeki artışı frenlemek amacıyla rezerv satışına başladı. Buna ek olarak, politika faizi yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya yükseltildi.
Faiz artışıyla birlikte bankaların mevduat oranları yüzde 50 seviyelerine kadar çıktı. Yatırımcılar yeniden bankalara yönelirken, konut satış ofislerine gelen ziyaretçi sayısında ve satış rakamlarında düşüş yaşandı. Bu gelişmeler, projelerini başlatmak üzere olan müteahhitleri temkinli davranmaya itti. Pek çok firma yatırım kararlarını askıya aldı.
Küresel düzeyde yaşanan gelişmeler de sektöre olumsuz yansıdı. ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin başta olmak üzere birçok ülkeye uygulamaya başladığı gümrük vergileri ve küresel ticaret savaşları, ekonomik belirsizlikleri daha da artırdı.
Müteahhitler ve yatırımcılar, piyasaların yeniden istikrara kavuşmasını ve faiz oranlarında düşüş yaşanmasını bekliyor. Sektör temsilcileri, iç piyasada güven ortamının yeniden sağlanması ve küresel ekonomik şartların normale dönmesiyle birlikte yatırımların yeniden hız kazanabileceğini ifade ediyor.