Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KADEM 5. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, aile yapısının bozulduğuna dikkat çekerek, “İnşaat sektörü artık 4+1 veya 3+1 değil, daha ziyade stüdyo tarzı 1+1 konutlar yapmaya yöneldi. Asıl tehlike burada. Çünkü gençler tek başlarına yaşıyor ve 1+1 ev onlara yetiyor,” ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın bu açıklamaları, son yıllarda konut tercihlerinde yaşanan değişimi ve bunun toplumsal yapıya etkilerini yeniden gündeme taşıdı. Cumhurbaşkanı, neoliberal kültürün bireysel yaşam tarzını teşvik ettiğini, gençlerin evlilik ve çocuk sahibi olma konusunda isteksizleştiğini vurguladı. Aile kurumunun örselendiğini dile getiren Erdoğan, bu sürecin Türkiye için "savaştan bile büyük bir tehdit" olduğunu ifade etti.
1+1 Daireler Neden Tercih Ediliyor?
Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci ise konuyu çok daha geniş bir çerçevede ele alıyor. Kahveci’ye göre, 1+1 konutlara yönelim sadece yaşam tarzı tercihi değil; derinleşen ekonomik krizin, artan kira fiyatlarının ve barınma krizinin bir sonucu. Türkiye’de 2013’ten 2024’e kadar 6,3 milyon yeni hane kuruldu ve bu hanelerin yarısından fazlası kiracı konumunda. Bu da gençlerin ev sahibi olma hayalini büyük ölçüde imkânsız hale getiriyor.
Kahveci ayrıca doğum oranlarındaki sert düşüşe dikkat çekerek, 2014 yılında 2,19 olan doğurganlık oranının 2023’te 1,51’e kadar gerilediğini, bebek sayısının da yüzde 29 azaldığını belirtiyor. “Türkiye zenginleşmeden yaşlanıyor” diyen Kahveci, bu yapısal krizin eğitim, teknoloji ve liyakat sistemlerindeki bozulma ile daha da derinleştiğini ifade ediyor.
Umut, Barınma ve Gelecek Kırılması
Gençlerin evlenmemesinin, çocuk yapmamasının ya da ülkeyi terk etme eğiliminde olmasının nedenleri arasında sadece “yaşam tarzı” etkili değil. Artan geçim sıkıntısı, liyakatsiz istihdam düzeni, ev sahibi olmanın zorluğu ve toplumdaki genel umutsuzluk, 1+1 dairelerin neden revaçta olduğunu açık şekilde gösteriyor.
Kahveci’nin ifadesiyle “iyi eğitim alsalar bile gençler iyi iş bulamıyor çünkü liyakat yok. Barınma imkânı yok, umut yok, çocuk yok.” Bu yüzden gençler 1+1 dairede yalnız yaşıyor, bu bir tercih değil; zorunlu bir yaşam biçimi haline geliyor.
Siyasi Sorumluluk ve Gerçek Nedenler
Erdoğan, gençlerin yalnız yaşamasını bir tehlike olarak nitelerken çözümü “cinsiyetsizleşme” ya da “neo-liberal hayat tarzı” gibi kavramlarla açıklıyor. Oysa rakamlar, bu tercihin ekonomik kriz, barınma sorunu ve geleceğe dair umut eksikliği gibi yapısal nedenlerle oluştuğunu gösteriyor. Sorunun çözümü için sadece bireysel tercihleri suçlamak değil, gençlerin umutlarını ve yaşam koşullarını iyileştirmek gerekiyor.