Kira artışlarının gündemden düşmediği son yıllarda, ev sahipleri ile kiracılar arasında yaşanan en sık uyuşmazlıklardan biri de tahliye taahhüdüyle ilgili süreçler oluyor. Kiracının evi belirli bir tarihte boşaltacağını yazılı olarak beyan ettiği tahliye taahhüdü, ev sahibi için güçlü bir güvence gibi görünse de, belirli süre ve şekil şartlarına uyulmadığı takdirde tamamen geçersiz sayılabiliyor.
1 aylık kritik süreyi kaçıran ev sahibi tahliye hakkını kaybedebilir
Kiracının imzaladığı tahliye taahhüdünde belirtilen tarihin gelmesiyle birlikte, ev sahibinin zaman kaybetmeden yasal süreci başlatması gerekiyor. Türk Borçlar Kanunu’na göre, tahliye taahhüdünde belirtilen tarihten itibaren en geç 1 ay içinde icra takibi başlatılmalı veya dava açılmalıdır. Bu süre geçtikten sonra, tahliye taahhüdüne dayanarak kiracının çıkarılması artık mümkün olmaz.
Örnekle açıklarsak:
Kiracı, Eylül ayı başında evi boşaltacağını yazılı olarak taahhüt ettiyse, ev sahibi en geç Eylül ayı sonuna kadar icra takibine başvurmak zorundadır. Aksi halde belge geçersiz hale gelir.
Şekil şartlarına dikkat: Aynı gün düzenlenen tahliye taahhüdü geçersiz sayılır
Tahliye taahhüdü yalnızca zamanlamaya değil, aynı zamanda şekil şartlarına da uygun olmalıdır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken başlıca hususlar şunlardır:
Taahhüt, kira sözleşmesiyle aynı gün düzenlenemez: Aynı gün verilen tahliye taahhüdü, baskı altında alındığı varsayılır ve geçersiz kabul edilir. Taahhüt, kira ilişkisi kurulduktan sonra ve kiracının özgür iradesiyle verilmelidir.
Şartsız ve kesin olmalı: “Ev satılırsa çıkacağım” gibi koşullara bağlı tahliye taahhütleri yasal geçerlilik taşımaz. Taahhüdün açık, net ve şartsız olması gerekir.
Yazılı ve ıslak imzalı belge şartı: Sözlü taahhütlerin hiçbir yasal geçerliliği yoktur. Belgenin mutlaka yazılı düzenlenmesi ve kiracı tarafından ıslak imza ile imzalanmış olması gerekir.
Hukuki destek alınmadan yapılan işlemler hak kaybına yol açabilir
Tahliye taahhüdüne dayanarak işlem yapmak isteyen ev sahiplerinin mutlaka bir hukukçu desteğiyle süreci yürütmesi öneriliyor. Aksi halde yapılan basit bir şekil ya da süre hatası, tahliye sürecini tamamen geçersiz kılabilir ve kiracının evden çıkarılması mümkün olmayabilir.
Ev sahiplerinin, tahliye taahhüdü aldıktan sonra yasal süre ve şekil şartlarına dikkat etmesi, hak kaybı yaşamamak için kritik önem taşıyor.