Remzi Özdemir, 'konut almak için doğru zaman mı?" sorusunu cevapladı

Ekonomist Remzi Özdemir, Türkiye'deki konut ve araba fiyatlarındaki artışların ardından vatandaşların sıkça sorduğu "Konut almak için doğru zaman mı?" sorusunu yanıtladı. Özdemir, yüksek enflasyon, döviz kurları ve gelir adaletsizliğinin Türkiye’de konut piyasasını nasıl etkilediğini Gazete Duvar aracılığıyla açıkladı.

Türkiye'de Barınma Krizi Derinleşiyor

Remzi Özdemir, Türkiye’nin büyük bir barınma kriziyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Özdemir'e göre, gelir adaletsizliği nedeniyle vatandaşlar konut sahibi olamıyor. "Maaşlar, fiyat artışlarının gerisinde kaldı ve alım gücü ciddi oranda düştü," diyen Özdemir, geçmişte emekli bir öğretmenin 300 bin TL tazminatıyla ev alabildiğini ancak bugün 700 bin TL tazminatın bile bir ev almak için yeterli olmadığını vurguladı.

Konut Almak İçin Doğru Zaman mı?

Özdemir, konut fiyatlarının seyrine ve doğru yatırım zamanlamasına dair değerlendirmelerde bulundu. Gelir adaletsizliğinin en az 7-10 yıl daha devam edeceğini öngören Özdemir, bu sürede orta sınıfın konuta erişiminin imkansız olacağını söyledi. "Erişilebilirliğin olmaması, konut fiyatlarının reel olarak düşmesine neden olacak," diyen Özdemir, kısa vadede konut alımının zorlaşacağını ifade etti.

Nakit Parası Olanlar İçin Cazip Bir Dönem

Özdemir, cebinde parası olanlar için ise şu dönemin konut alımı açısından cazip olabileceğini belirtti. Konut satışlarının düşmesi ve piyasanın tıkanması nedeniyle alıcıların pazarlık gücünün arttığını söyleyen Özdemir, "Faiz oranlarının yüzde 50 seviyelerinde olduğu bir dönemde, nakdin konut yatırımına bağlanmasını mantıklı bulmuyorum," dedi.

Barınma ihtiyacı için konut almanın şu an cazip olabileceğini ancak yatırım amaçlı konut alımının riskli olduğunu vurgulayan Özdemir, mevduat faizleri ve tahvil gibi alternatif yatırım araçlarının daha cazip hale geleceğini düşündüğünü belirtti.

Sonuç: Konut Alımı İçin Karar Vermek Zor

Ekonomist Remzi Özdemir’in açıklamaları, konut almak isteyenler için zor bir dönemde olduğumuzu gösteriyor. Barınma ihtiyacı için konut alımı düşünülebilirken, yatırım amaçlı alımların dikkatle değerlendirilmesi gerektiği uyarısında bulunuyor. Özellikle yüksek faiz oranları ve gelir adaletsizliği, konut piyasasındaki zorlukları artırıyor.