Türkiye ekonomisinde büyümenin lokomotifi olmaya devam eden inşaat sektörü, kredi kullanımında zirveye otururken batık kredi miktarında da diğer tüm sektörleri geride bıraktı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre inşaat sektörü Nisan 2025’te 1 trilyon 178 milyar lira kredi kullandı. Ancak sektörün takipteki kredi miktarı 47 milyar 573 milyon liraya yükselerek ciddi bir finansal riske işaret etti.
Şehriban Kıraç'ın Nefes Gazetesinde yer alan haberine göre, geçen yılın aynı döneminde bu rakam 35 milyar lira seviyesindeydi. Böylece inşaat sektörünün batık kredi miktarı bir yılda yaklaşık yüzde 36 oranında artış göstermiş oldu. Türkiye genelinde batık kredi miktarı ise 30 Mayıs 2025 itibarıyla 407 milyar liraya ulaşarak geçen yıla kıyasla ikiye katlandı.
Konkordato lideri de inşaat sektörü
Sektörün riskli görünümünü yalnızca takipteki krediler değil, aynı zamanda konkordato başvuruları da ortaya koyuyor. Konkordatotakip.com verilerine göre, 2018 yılından bu yana 473 inşaat firması konkordato için kesin mühlet aldı. Bu durum, sektördeki finansal kırılganlığın yapısal hale geldiğini gösteriyor.
İmalat ve perakende de riskte
Nisan 2025’te imalat sanayisinde kullanılan kredi miktarı 4 trilyon 421 milyar liraya ulaştı. Buna karşın batık kredi miktarı son bir yılda yüzde 135 artarak 23 milyar liradan 54 milyar 475 milyon liraya yükseldi. Perakende sektöründe ise takipteki kredi tutarı bir yılda yüzde 128 artarak 18 milyar liradan 41 milyar 181 milyon liraya çıktı. Enerji sektöründe ise bu artış sınırlı kaldı; batık kredi miktarı 20.8 milyar liradan 21.2 milyar liraya çıktı.
Turizmde düşüş var
Tüm sektörler arasında batık kredi oranı düşen tek alan ise turizm oldu. Turizm sektöründe takipteki kredi miktarı 7 milyar 143 milyon liradan 6 milyar liraya gerileyerek sektörün kısmi bir toparlanma sürecine girdiğini gösterdi.
Deprem inşaata ivme kazandırdı
Tüm bu risklere rağmen inşaat sektörü büyümeye devam ediyor. 2025 yılının ilk çeyreğinde sektör yüzde 7.3 oranında büyüdü. Deprem bölgesindeki yeniden imar çalışmaları, kentsel dönüşüm projeleri ve artan kamu yatırımları sektörün bu büyümesinde etkili oldu. İnşaat harcamaları nominal olarak yüzde 41.8 artarak 1.85 trilyon liraya ulaştı. Reel olarak ise ilk çeyrekte yüzde 6.9’luk bir artış yaşandı.
Ancak krediye dayalı bu büyümenin sürdürülebilirliği, takipteki kredilerin artışı ve konkordato başvuruları dikkate alındığında, sektörün önünde ciddi finansal risklerin biriktiğine işaret ediyor.