Marmara Denizi’nde 23 Nisan’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul konut piyasasında önemli değişimlere neden oldu. Yapay zekâ ve veri analizine dayalı gayrimenkul değerleme platformu Endeksa’nın analizine göre, özellikle zemin açısından riskli bölgelerde yeni inşa edilmiş konutlara olan talep ciddi şekilde artarken, İstanbul’un kuzey ilçelerine doğru da güçlü bir yönelim gözlemlendi.
Yeni konutlar eski yapılara fark attı
Endeksa, depremin öncesi ve sonrasındaki birer aylık dönemde piyasaya yeni çıkan satılık konutların fiyat değişimlerini analiz etti. 2020 yılı sonrası yapılmış yeni konutlar ile 2000 yılı öncesinde inşa edilen eski konutlar karşılaştırıldığında, özellikle sahil kesimindeki ilçelerde yeni konutların fiyatlarının daha yüksek oranlarda arttığı görüldü.
Örneğin Avrupa Yakası’nda Zeytinburnu’nda eski konutlarda fiyat değişimi %3’te kalırken, yeni konutlarda %30’luk çarpıcı bir artış yaşandı. Büyükçekmece’de eski yapılar %2, yeni yapılar %10; Beylikdüzü’nde ise eski konut fiyatları %1 düşerken yeni konut fiyatları %5 yükseldi.
Anadolu Yakası’nda da benzer bir eğilim gözlemlendi. Özellikle sahil hattında yer alan Tuzla’da eski konutların satış fiyatı %4 artarken, yeni konutlarda bu oran %8 olarak kaydedildi.
Zeminden bağımsız artış yaşayan ilçeler: Şile, Sancaktepe ve Silivri
Endeksa verilerine göre, sadece zemin yapısı değil, düşük yapı yoğunluğu ve müstakil konutların fazlalığı da fiyatlara doğrudan yansıdı. Özellikle İstanbul’un çeperlerinde yer alan ilçelerde eski yapıların bile ciddi oranlarda değer kazandığı görüldü.
Depremin merkezine yakın olmasına rağmen, Silivri’de eski konut fiyatları %26 arttı. Şile’de bu oran %22, Sancaktepe’de ise %17 oldu. Bu veriler, İstanbulluların deprem korkusuyla daha az yoğunluklu, doğaya yakın ve ulaşılabilir bölgelerde yaşama arayışına yöneldiğini ortaya koyuyor.
Konut talebinde yön kuzeye döndü
Endeksa Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Görkem Öğüt, konut piyasasındaki bu dönüşümü şöyle değerlendirdi:
“Deprem sonrası beklendiği gibi İstanbul’un kuzeyine ve çeperlerine yönelim başladı. Beykoz, Şile, Çatalca ve Silivri gibi ilçelerde ciddi bir hareketlilik var. Bu bölgelerin aktif fay hatlarına uzak olmaları ve daha düşük nüfus yoğunluğu sunmaları, tercih edilmelerinde önemli rol oynuyor. Beşiktaş, Şişli gibi merkezî ilçelerden dışa doğru bir göç başladığını gözlemliyoruz. Alıcılar daha az riskli, daha erişilebilir bölgelere yöneliyor.”
Yorum
İstanbul’un deprem gerçeğiyle yüzleşmesi, konut tercihlerini kökten değiştiriyor. Yeni konutlara olan ilginin artması, yapı güvenliği arayışını gözler önüne sererken; kuzeye ve kırsala yönelim, büyük şehirlerdeki yaşam biçiminin yeniden şekillendiğine işaret ediyor.