Pandemi sonrasında tüm dünyada etkisini gösteren barınma krizi, Türkiye'de çok daha derin ve karmaşık bir hal aldı. Depremler, kentsel dönüşüm süreçleri ve ekonomik belirsizlikler barınma sorununu tetiklerken, vatandaşın ev sahibi olma hayali giderek uzaklaşıyor.
Kentsel dönüşüm, arz-talep dengesini bozdu
Özellikle büyük şehirlerde yürütülen kentsel dönüşüm projeleri kapsamında çok sayıda bina yıkılıyor ancak aynı hızda yeni konut üretimi yapılamıyor. Bu durum arz-talep dengesini bozarak kiralık ve satılık konut fiyatlarının tırmanmasına yol açıyor. İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyükşehirlerde boş konut bulmak her geçen gün daha da zorlaşıyor.
Yüksek enflasyon, maliyetleri katladı
Barınma krizinin bir diğer nedeni ise yüksek enflasyonun inşaat maliyetlerini rekor düzeye çıkarması. Demirden betona, işçilikten arsa maliyetine kadar her kalemde büyük artışlar yaşanıyor. Bu durum müteahhitleri yeni projelere başlamaktan alıkoyarken, piyasadaki konut arzı daha da daralıyor.
Kredilere erişim zorlaştı, alım gücü düştü
Özellikle dar ve orta gelirli vatandaşlar için en büyük sorunlardan biri de konut kredilerine ulaşımın zorlaşması. Faiz oranlarının yüksek seyretmesi ve bankaların kredi verme koşullarını sıkılaştırması nedeniyle birçok kişi artık konut kredisi çekemiyor. Gelir seviyesindeki düşüş ve krediye erişim engeli, ev sahibi olma oranlarını ciddi şekilde düşürdü.
Kiralar uçtu, sosyal konut talebi arttı
Tüm bu gelişmeler, kiralık ev piyasasını da doğrudan etkiliyor. Kiralar son yıllarda bazı bölgelerde yüzde 200'ü aşan oranlarda artış gösterdi. Bu artış sosyal devlet politikalarının yeniden tartışmaya açılmasına neden olurken, vatandaşın gözünü kamu destekli sosyal konut projelerine çevirmesine yol açtı. TOKİ başta olmak üzere kamu eliyle yürütülen projelere olan talep tarihi seviyelere ulaşmış durumda.
Uzmanlar ne diyor?
Uzmanlar, barınma krizinin çözümü için çok yönlü bir strateji gerektiğine dikkat çekiyor. Arsa arzının artırılması, sosyal konut üretiminin hızlandırılması, kredi faizlerinin düşürülmesi ve yerel yönetimlerin daha aktif rol üstlenmesi öneriler arasında yer alıyor. Aksi halde hem konut hem de kira fiyatlarındaki artışın süreceği ve sosyal adaletsizliğin daha da derinleşeceği ifade ediliyor.
Herbiremlak















