Türk savunma sanayii, uluslararası alanda büyümesini sürdürüyor. Sektörün yenilikçi oyuncularından Repkon, Avrupa’da önemli bir projeye imza atmaya hazırlanıyor. Şirket, Danimarka'nın savunma kapasitesini artırmak amacıyla, Norveç merkezli savunma firması Nammo ile stratejik bir iş birliği yaparak 155 milimetrelik top mühimmatı dolum tesisi kuracak.
Repkon’un teknoloji ihracatı niteliği taşıyan bu girişimi, Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki üretim gücünün ve mühendislik kabiliyetlerinin Avrupa’da giderek daha fazla tercih edildiğini ortaya koyuyor. Kurulacak tesis sayesinde Danimarka, mühimmat tedarikinde dışa bağımlılığını azaltarak kendi üretim kapasitesini önemli ölçüde artırmayı hedefliyor.
Milli mühimmat üretimi için önemli adım
Danimarka’nın savunma alanındaki yerli üretim hamlesine katkı sunacak olan bu tesis, NATO standartlarında 155 mm top mühimmatlarının dolumunu gerçekleştirecek. Projede, Repkon’un ileri üretim teknolojileri ve Nammo’nun Avrupa’daki mühimmat altyapısı alanındaki tecrübesi bir araya geliyor. Bu ortaklık, sadece iki şirketin değil, aynı zamanda Türkiye ile Kuzey Avrupa savunma sanayileri arasındaki stratejik ilişkilerin derinleşmesini de simgeliyor.
Repkon mühendisliği Avrupa’da sahne alıyor
Repkon’un uzmanlığı özellikle hassas mühimmat üretim makineleri, dövme sistemleri ve mühimmat gövdesi üretim teknolojilerinde öne çıkıyor. Şirket, bu alandaki bilgi birikimini ve üretim hatlarını şimdi Danimarka’nın hizmetine sunarak, Avrupa’daki savunma üretim zincirine katkı sağlayacak.
Savunma iş birlikleri artıyor
Son dönemde Türkiye’nin savunma şirketlerinin Avrupa ile gerçekleştirdiği iş birlikleri dikkat çekerken, Repkon’un bu hamlesi de uluslararası savunma pazarında Türk mühendisliğinin artan prestijini yansıtıyor. Uzmanlara göre, bu tür yatırımlar sadece ekonomik değil, aynı zamanda diplomatik ve stratejik faydalar da sağlıyor.
Repkon ve Nammo ortaklığında kurulacak dolum tesisinin 2026 yılı sonuna kadar faaliyete geçmesi bekleniyor. Tesisin devreye alınmasıyla birlikte, Danimarka’nın savunma sanayii tedarik zincirinde önemli bir dışa bağımlılık sorununun da çözülmesi öngörülüyor.