İstanbul Bilgi Üniversitesi, Travma ve Afet Ruh Sağlığı Çalışmaları Derneği (TARDE) işbirliğiyle “İstanbul Depreminin İlk 3 Günü Çalıştayı” ve “IV. Türkiye Travmatik Stres Kongresi”ne ev sahipliği yaptı. Etkinlikte, İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde beklenen olası büyük depreme karşı hazırlık, müdahale ve iyileşme süreçleri bilimsel veriler ışığında çok disiplinli bir bakış açısıyla masaya yatırıldı.
Kongrenin ilk gününde düzenlenen “İstanbul Depreminin İlk 3 Günü Çalıştayı”, akademisyenler, kamu kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini bir araya getirdi. Çalıştay kapsamında afetin ilk 72 saatinde hayati öneme sahip sağlık hizmetleri, arama kurtarma, iletişim, sosyal hizmetler, sanayi ve lojistik gibi alanlarda yapılması gerekenler detaylı olarak ele alındı.
“Afetlere Psikososyal Açıdan da Hazırlıklı Olmalıyız”
Etkinliğin açılışında konuşan İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Ege Yazgan, afetlerin sadece fiziksel değil, ruhsal etkileriyle de bireyleri derinden etkilediğini belirterek, psikososyal hazırlığın önemine dikkat çekti. Yazgan, “Bu kongre, bilimsel bilginin ötesinde, travmalara karşı daha dirençli bir toplum inşa etme çabasına katkı sunuyor” dedi.
İstanbul Vali Yardımcısı Mahmut Hersanlıoğlu ise afet bilincinin toplum genelinde yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı. Üniversitelerde afet kulüplerinin yaygınlaştırılması ve afet eğitimlerinin gençlere ulaştırılmasının önemine değinen Hersanlıoğlu, 39 ilçede yürütülen İstanbul Risk Azaltma Planı ve Afet Müdahale Planı çalışmalarından bahsetti.
“İlk 72 Saat Kritik: Kurumsal Koordinasyon Şart”
İBB Afet İşleri Dairesi Başkanı Ergün Cebeci, İstanbul’un büyük bir deprem riski altında olduğunu ve afetin ilk üç gününde ulaşım, sağlık, barınma ve gıda gibi temel hizmetlerin organize edilmesinin hayati olduğunu söyledi. Cebeci, afet müdahalesine yönelik 10 yeni lojistik merkez kurduklarını, eğitim ve simülasyon alanlarında çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.
Prof. Dr. A. Tamer Aker ise geçmişte yaşanan depremlerden çıkarılan derslerin ışığında yapısal ve zihinsel hazırlığın bir arada yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu sefer hazırlıksız yakalanmamak için bu bilinci oluşturmak zorundayız” dedi.
“Korkutucu Değil, Bilinçlendirici Bilgi Verilmeli”
Çalıştay Başkanı ve Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, medyada yer alan bilimsel temeli olmayan can kaybı tahminlerinin toplumda korku yarattığını belirterek, “Bilim, olasılıklarla çalışır. Medya ise korkutmak yerine bilinçlendirmekle sorumlu olmalı” dedi.
Barış, İstanbul’un fay hattının doğrudan altından geçmediğini ve liman, havaalanı gibi kritik noktaların daha güvenli alanlarda yer aldığını vurgulayarak, zemin yapısının ve yırtılma doğrultusunun depremin etkisi üzerindeki belirleyici rolüne dikkat çekti.
“Zihinsel Hazırlık Hayat Kurtarır”
BİLGİ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Şimşek ise afet anında bireylerin zihinsel olarak hazırlıklı olmasının önemine değinerek, “Afet sonrası kontrol kaybı, özellikle dezavantajlı gruplar üzerinde daha derin etkiler yaratıyor. Sosyal hizmet planlamaları bu grupları dikkate alarak yapılmalı” dedi.
Katılımcıların ortak görüşü, afetlere karşı hazırlığın sadece teknik değil, aynı zamanda sosyal, psikolojik ve kurumsal boyutlarıyla ele alınması gerektiği yönünde birleşti. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen bu çok paydaşlı etkinlik, toplumsal dayanıklılığı artırmak adına önemli bir adım olarak değerlendirildi.