Gayrimenkul taşınmazlarına birden fazla kişinin birlikte sahip olmasına elbirliği mülkiyeti deniyor. Elbirliği mülkiyetinde ortakların ayrı ayrı payı yok. Her ortağın hakkı, malın tümü için geçerli olmakta. Elbirliği mülkiyeti, istenildiğinde paylı mülkiyete çevrilebiliyor. Ancak bunun yöntemini çoğu malikler bilmediğinden sıkıntı çekiyorlar.
Elbirliği mülkiyeti, ortak mülkiyetin bir türü olarak Türk Medeni Kanununda düzenlenmiş bulunuyor. Elbirliği mülkiyetinin bütün ayrıntıları bu haberde.
Emlak piyasasında önemli bir yeri bulunan elbirliği mülkiyetinin, birçok kısıtlaması bulunuyor. Elbirliği mülkiyeti, ya da öteki adıyla iştirak mülkiyeti bir mal ya da mülk üzerinde birden fazla kişinin payı belirlenmeden aynı haklar ile malik olması anlamına geliyor.
Söz konusu mal ya da mülk bir gayrimenkul ise elbirliği biçimindeki ortaklık tapu senedi üzerinde açıkça belirtilir. Tapuda elbirliği ile ortaklık olması durumunda, tapu üzerinde her bir malik aynı hakka sahip bulunur.
Elbirliği mülkiyeti, en çok miras sonucu oluşan mülkiyetlerde ortaya çıkıyor.
ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ İLE PAYLI MÜLKİYET ARASINDAKİ FARK
Elbirliği mülkiyeti durumunda, hak sahiplerinin hisse oranları belli olmaz. Bundan dolayı, mülkiyetin bir kısmının satışı gibi bir durum söz konusu olamıyor. Mülkiyet ile alakalı yapılacak herhangi bir satış işlemi, tüm ortakların birlikte yapması ile mümkün olabilir.
Bu durum paylı mülkiyette hayli farklı bir durum ortaya çıkıyor. Medeni Kanun’un 688. maddesine göre, paylı mülkiyete ortak olan birden fazla kişi, madden bölünmemiş olan bir mülkiyetin tümüne belirli paylar ile maliktir. Paylar özellikle belirtilmediği sürece eşit sayılırlar.
Bir mülkün tapu senedindeki isimlerin karşısında herhangi bir hisse ya da oran yazmıyorsa buna elbirliği mülkiyeti tapusu deniyor. Paylı mülkiyette ortaklardan her biri kendi payının hak ve yükümlülüklerine sahip olurlar.
Paylı mülkiyet sahibi olan biri bu payı rehin olarak verebilir, alacaklılar tarafından haczettirebilir ve devredebilir. Ancak elbirliği mülkiyeti durumunda mirasçılardan herhangi biri kendi payını satma ya da başka birine devretme hakkına sahip bulunmuyorlar.
Kısacası, elbirliği mülkiyetinde mirasçılardan her biri hak sahibidir, fakat pay sahibi değildir. Bu nedenle bir ortaklık ilişkisi söz konusudur.
ELBİRLİĞi MÜLKİYETİNİN PAYLI MÜLKİYETE DÖNÜŞMESİ
Elbirliği mülkiyetine sahip olan bir mirasçılardan herhangi biri, bu tip bir mülkiyetin paylı mülkiyete dönüşmesi için işlem başlatabilir. Bu durum, Medeni Kanun’un 644. maddesinde açıkça yer ortaya konuyor.
Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüşmesi, hak sahiplerinin tamamından vekalet alınarak yapılabildiği gibi herhangi birinin bireysel başvurusu ile de yapılabilir. Maliklerin tamamının rızası varsa, bu tapu müdürlüğüne başvuruda bulunarak yapılabilir.
Elbirliği mülkiyetin sona erdirilmesi işlemi, maliklerden herhangi birinin yargıya başvurması ile de gerçekleştirilebilir. Bunun için başvuru dilekçesinin yanı sıra, tapu ve mirasçılık belgesi de gerekmektedir.
Talepte bulunan şahıs, sulh hakimine başvurarak, bu konuda bir çağrıda bulunur. Yapılacak olan çağrı, diğer mirasçıları kapsar. Belirlenen bir süre içinde eğer kişiler itiraz ediyorsa, itirazlarının gerekçesini ortaya koymak zorunda. Fakat itiraz yoksa, paylar baz alınarak bölünme ve dağıtım işlemleri, hukuka uygun bir biçimde tamamlanabilir.
TAPUDA ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİN SONA ERDİRİLMESİ
Elbirliği mülkiyetinin sona ermesi birçok nedenden ötürü gerçekleşebilmektedir. Medeni Kanun’un 703. maddesinde belirtilmiş olan bu nedenlerden bazıları aşağıdaki listede sıralanıyor:
-Malın devri,
-Topluluğun dağılması,
-Paylı mülkiyete geçilmesi.