Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), gayrimenkul satışlarında gerçek satış bedelinin tapuda eksik gösterildiği durumlara karşı yeni bir uygulamayı devreye aldı. Başkanlık, son dönemde birçok mükellefe "beyana çağrı" başlıklı yazılar göndererek, geçmiş 5 yıl içinde yapılan satışlardaki eksik beyanları düzeltmeye davet ediyor. Ancak vergi mevzuatında bu yönde açık bir düzenleme bulunmaması, uygulamanın hukuki zeminiyle ilgili tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Tapu harcı düşük gösterilen satışlar mercek altında
Gayrimenkul alım-satım işlemlerinde, hem alıcı hem de satıcının maddi kazanç elde etmek amacıyla satış bedelini düşük gösterdiği bilinen bir durum. Bu yöntemle tapu harçları, gelir ve kurumlar vergileri gibi kalemlerde ciddi vergi kayıpları yaşanıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı, ilan platformları, emlak değerleme raporları ve emsal satışları çapraz kontrol ederek bu tür eksik beyanları tespit etmeye başladı.
Mükellefler 15 gün içinde beyan düzeltmeye çağrılıyor
Murat Batı'nın T24'te yer alan yazısına göre, gönderilen yazılarda, tapuda beyan edilen bedelin piyasa değerinin oldukça altında kaldığı durumlarda, mükelleflerden 15 gün içerisinde eksik farkı beyan etmeleri isteniyor. Aksi takdirde, Vergi Usul Kanunu çerçevesinde cezai işlem uygulanabileceği belirtiliyor.
Yapay zekâ ve veri analizine dayalı tespitlerde hukuki sorunlar
Gelir İdaresi’nin bu süreçte yapay zekâ tabanlı analizler, emlak ilanları ve banka dekontları gibi kaynaklara dayandığı belirtiliyor. Ancak mükelleflerin düşük beyan iddialarına karşı kendilerini savunma hakkı bulunuyor. Genel piyasa verilerine dayalı tespitlerin, somut delil olmadan cezaya gerekçe gösterilmesi hukuki tartışmalara neden olabilir.
Emlak sektörü uygulamaya tepkili
Emlak ofisleri ve sektör temsilcileri ise uygulamanın baskı oluşturduğunu belirtiyor. "Beyana çağrı" ifadesinin kanuni bir karşılığının olmaması, sürecin vergiye gönüllü uyumdan çok bir korkutma stratejisi olduğu algısını güçlendiriyor.
Uzmanlardan uyarı: Gerçek satış bedeli beyan edilmeli
Uzmanlar, mükelleflerin cezai yaptırımlarla karşılaşmamaları adına, gayrimenkul satış işlemlerinde tapu harçlarını gerçek satış bedeli üzerinden beyan etmeleri gerektiğini vurguluyor. Aksi halde hem idari para cezaları hem de faizli vergi farklarıyla karşı karşıya kalınabileceği ifade ediliyor.














