Konut sektörü, birçok kişinin beklediği gibi sert bir düşüş yaşamazken, yatırımcıların son dönemde ilgisi yurt dışı konutlara kaymaya başladı. Ancak uzmanlara göre bu yatırımlar sanıldığı kadar kazançlı değil.
Son yıllarda özellikle İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri ve farklı Avrupa ülkelerinde “yüksek kira getirisi” vaadiyle pazarlanan konut projeleri, Türk yatırımcıların ilgisini çekiyor. Fakat bu yatırımların arka planında ciddi maliyetler bulunuyor.
Vergiler ve ek masraflar getiriyi düşürüyor
Yurt dışında kira getirisi brüt olarak yüksek görünse de, emlak vergisi, yönetim giderleri, bakım ve satış sırasında ödenen işlem vergileri toplamda yatırımın cazibesini azaltıyor. Örneğin döviz bazında yıllık %8 kira getirisi sunan bir mülk için %2 emlak vergisi, %5’e varan yönetim ücretleri ve satış sırasında %10’lara ulaşan işlem vergileri ekleniyor.
Türkiye’de gayrimenkul hâlâ güçlü bir yatırım
Uzmanlara göre Türkiye’de konut fiyatları, enflasyon karşısında son dönemde bir miktar gerilese de, 5 yıllık perspektifte konut en kârlı yatırım araçlarından biri olmaya devam ediyor. Konut, borsa ve mevduattan daha yüksek kazanç sağlarken, bazı dönemlerde altını bile geride bıraktı.
Finansal okuryazarlık eksikliği öne çıkıyor
Gayrimenkul yatırımlarıyla ilgili finansal okuryazarlık eksikliği, yatırımcıların yurt dışı projelere yönelmesinde önemli rol oynuyor. “Yüksek kira getirisi” söylemine kapılan yatırımcılar, vergiler, yönetim giderleri ve satış masraflarını yeterince hesaba katmıyor.
Uzman görüşü
Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Ahmet Büyükduman, yurt dışı konut yatırımı yapmadan önce o ülkedeki uygulamaların çok iyi öğrenilmesi gerektiğini belirterek, aksi takdirde hüsranla sonuçlanabileceğini söyledi. Büyükduman şöyle dedi:
“Yurt dışındaki gayrimenkul yatırımları, ilk bakışta cazip görünse de toplam maliyetler hesaplandığında avantajını kaybediyor. Türkiye’deki konut sektörü ise uzun vadede hâlâ güçlü bir yatırım aracı olarak öne çıkıyor.”
HerbirEmlak
















