Küresel piyasalarda altına olan ilgi 2025 yılının ilk çeyreğinde zirve yaptı. ABD'nin yeni gümrük tarifeleri, jeopolitik belirsizlikler, hisse senedi piyasalarındaki dalgalanmalar ve doların zayıflaması, yatırımcıları güvenli liman olan altına yönlendirdi. Bu gelişmelerin etkisiyle küresel altın talebi, 2016’dan bu yana en yüksek ilk çeyrek seviyesine ulaştı.
Dünya Altın Konseyi'nin verilerine göre, merkez bankaları başta olmak üzere birçok ülke, rezervlerini artırmak için altın alımına hız verdi. Listenin ilk sırasında Çin yer aldı. Çin Merkez Bankası, 2025’in ilk üç ayında yaklaşık 27 ton altın satın alarak altın stoklarını artırmaya devam etti.
Türkiye altın alımında dünyada kaçıncı sırada?
Altın alımında dikkat çeken bir diğer ülke ise Türkiye oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025'in ilk çeyreğinde yaklaşık 30 ton altın alımı gerçekleştirdi. Bu alımla birlikte Türkiye, dünyanın en çok altın alan ülkeleri arasında ikinci sıraya yerleşti.
Altın talebinin artmasında hem küresel ekonomik kaygılar hem de enflasyona karşı korunma arzusu etkili oldu. Uzmanlara göre, yılın geri kalanında da bu eğilim devam edebilir.
2025 ilk çeyreğinde en çok altın alan ülkeler (ton bazında):
Çin – 124,2 ton
Hindistan – 46,7 ton
Türkiye – 20,2 ton
ABD: 15,7 ton
İran: 12,7 ton
Vietnam: 12 ton
Almanya: 10,5 ton
Endoneza: 8,9 ton
Rusya – 7,6 ton
Tayland: 7,4 ton
Altın rezervlerindeki artış ne anlama geliyor?
Ekonomistler, merkez bankalarının altın stoklarını artırmasının ulusal para birimlerine güvenin azaldığı dönemlerde sıkça görüldüğünü belirtiyor. Türkiye’nin altın rezervlerini artırması ise hem ekonomik kırılganlıklara karşı bir önlem olarak değerlendiriliyor hem de uluslararası rezerv çeşitlendirme stratejisinin bir parçası olarak öne çıkıyor.