Türkiye'de hızla yükselen kira krizleri, mülk sahipleri ile kiracılar arasında ciddi anlaşmazlıklara yol açarken, İstanbul Ataşehir'de yaşanan bir olay bu durumu çarpıcı bir örnekle tekrar gündeme getirdi. İstanbul Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi'nde görevli ürolog Doç. Dr. Serkan Akıncı, ailesiyle taşınmak istediği yeni satın aldığı evde, Katılımevim Genel Müdürü Ahmet Özcan'ın kiracı olarak oturması ve evi tahliye etmemesi üzerine zor bir süreçle karşılaştı.Kira Krizinde Doktor ve Kiracı Genel Müdür Karşı Karşıya
Dr. Serkan Akıncı, ailesiyle birlikte oturduğu evden tahliye edilince, Ataşehir Barbaros Mahallesi’ndeki Uphill Sitesi'nden boş olan bir daire satın aldı. Ancak bu dairede, Türkiye’nin önde gelen ev sahipliği şirketlerinden Katılımevim’in Genel Müdürü Ahmet Özcan’ın kiracı olarak oturuyor olması Akıncı için tahliye sorununu daha da karmaşık hale getirdi. Dr. Akıncı, Özcan ile evden çıkması için uzlaşmaya çalıştı ancak Özcan bu talebi reddetti. Bu durumun sonucunda mahkeme sürecine gidildi ve Ocak 2024'te açılan tahliye davası, İstanbul Anadolu 15. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından Dr. Akıncı lehine sonuçlandı.Mahkeme Kararına Rağmen Evi Boşaltmadı
Murat Kaya'nın Patronlar Dünyası'nda yer alan haberine göre mahkeme, Dr. Akıncı’nın talebi doğrultusunda tahliye kararı verirken, Ahmet Özcan bu kararı istinaf mahkemesine taşıyarak itiraz etti. Dr. Akıncı’nın 70 bin ila 80 bin TL arası kira değeri olan dairesinde, Özcan'ın yaklaşık 8 bin TL kira bedeli ödemesi nedeniyle, kira bedelinin düşüklüğü de tartışmaya konu oldu. Özcan’ın maddi durumu ile alakalı yapılan açıklamalarda, kendisinin lüks yaşam sürdüğü iddiaları dikkat çekti. Dr. Akıncı’nın ifadesine göre, Özcan'ın yüksek maddi imkanlara sahip olmasına rağmen uygun bir alternatif eve taşınmayı kabul etmediği belirtildi.Sosyal Medyada Tepki ve TaleplerTürkiye'de mülk sahipleri ile kiracılar arasında artan tahliye davaları, adliyelerdeki yoğunluğun da artmasına neden oldu. Davaların sonuçlanma sürecinin ortalama 6-7 yıla kadar uzayabileceği belirtilirken, sosyal medya kullanıcıları da tahliye davalarında çözüm bekleyen mağdurların sayısındaki artışa dikkat çekti. Bu sorunlara çözüm bulunması yönünde devlet yetkililerine çağrıda bulunan mağdurlar, tahliye süreçlerinin hızlandırılması, mülk sahiplerinin mağduriyetlerinin giderilmesi ve kiracılar için adil bir sistemin oluşturulması yönünde taleplerini dile getirdi.Kiracı Tahliye Davalarında Yoğunluk ArtıyorTürkiye genelinde benzer sorunların yaşanması, sulh hukuk mahkemelerinde tahliye davalarının %60'a varan bir yoğunluğa sebep olduğunu gösteriyor. Pek çok mülk sahibi, mahkemelerden destek alarak evini tahliye ettirebilmek için beklerken, mahkemelerin bir yıl sonrasına gün verdiği ve kararların kesinleşmesinin yıllar alabileceği ifade ediliyor.Hukuki Düzenlemeler ŞartTürkiye’de kira ve tahliye yasalarındaki mevcut sistem, mülk sahibi ve kiracıların karşılaştığı sorunlara çözüm bulmakta yetersiz kalıyor. Artan dava yükü ve dava sürelerinin uzaması, tahliye davalarının mülk sahipleri açısından sürdürülemez bir hal almasına neden olurken, kira ilişkilerinin sağlıklı bir temele oturması için yasal düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği ifade ediliyor.Türkiye'nin gündeminde yer alan bu tahliye krizleri ve mülk sahiplerinin yaşadığı mağduriyetlerin ne şekilde çözüleceği ise ilerleyen dönemde yapılacak düzenlemelerle şekillenecek.

