Son dönemlerde vatandaşlar, DASK'ın yanı sıra konut sigortasına da yoğun ilgi gösteriyor. Türkiye’de her 4 evden biri
konut sigortası yaptırırken, geçen yıl 600 lira olan konut sigortası primleri bu yıl 5 bin 300 liraya kadar çıktı. Üstelik bazı banka ve sigorta şirketleri, müşteriye bilgi vermeden taahhüt yenileyerek zamlı tarifeler uyguluyor.
DASK ve Konut Sigortası Arasındaki Fark
DASK, her konut için zorunlu bir sigorta olup sadece depremin sebep olduğu riskleri teminat altına alır.
DASK sigortası, deprem nedeniyle hasar gören binaların temeli, duvarları, tavan ve taban gibi unsurları güvence altına alırken, konut sigortası daha geniş kapsamlı teminatlar sunar. Enkaz kaldırma, kira gelirinin kaybı gibi teminatlar konut sigortasının kapsama alanındadır. DASK, evdeki eşyaların zarar görmesi durumunda maddi kayıpları karşılamazken, konut sigortası bu tür kayıpları da teminat altına alır. Bu nedenle konut sigortası, DASK'ın tamamlayıcısı olarak önemli bir rol oynar.
Konut Sigortası Zorunlu mu?
Konut sigortası, zorunlu olmayan, isteğe bağlı bir sigorta türüdür. Günümüzde her 4 evden biri konut sigortalıdır. Bu sigortaların bir kısmı tüketicinin talebiyle yapılırken, bir kısmı da bankalardan kullanılan konut kredisi bağlantılıdır. Bankalar, kredi verdikleri konutun risklerini bertaraf etmek amacıyla kredi süresince konut sigortası yaptırmayı ve yenilemeyi zorunlu kılar. Bu durum, bankaların kredi ilişkisi olan konutlarda ilk alacaklı olma hakkını koruması amacı taşır. Yapılan tüm bağlı sigorta poliçelerinde ilgili banka, daini mürtehin olur.
Zamlı Tarifeler ve Taahhüt Yenilemeleri
Son dönemde konut sigortası primlerinde yaşanan artış, ev sahiplerini zor durumda bırakıyor. Geçen yıl 600 lira olan konut sigortası bu yıl 5 bin 300 liraya çıktı. Bazı banka ve
sigorta şirketleri ise müşteriye bilgi vermeden zamlı tarifeyle taahhüt yenileyerek bu durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Peki bu durum yasal mı? Müşteri bilgisi dahilinde olmayan taahhütlerden vazgeçme hakkı var mı?Müşterinin bilgisi dahilinde olmayan taahhüt yenilemeleri yasal açıdan tartışmalı bir konu. Tüketiciler, kendilerine bilgi verilmeden yapılan bu tür taahhüt yenilemelerine karşı itiraz etme hakkına sahiptir. Bu durumda, tüketicilerin sigorta şirketlerine ve bankalara başvurarak durumu açıklamaları ve gerekli düzenlemeleri talep etmeleri önemlidir. Ayrıca, sigorta poliçelerinin şartlarını dikkatlice inceleyerek ve haklarını bilerek hareket etmeleri, bu tür sorunlarla karşılaşma olasılığını azaltacaktır.
Sonuç
Konut sigortası, DASK'ın tamamlayıcısı olarak önemli bir güvence sağlar. Ancak, sigorta primlerindeki artışlar ve bilgi verilmeden yapılan taahhüt yenilemeleri, ev sahiplerini zor durumda bırakabilir. Tüketicilerin bu konuda dikkatli olmaları, haklarını bilmeleri ve gerektiğinde itiraz etmeleri büyük önem taşır. Bankalar ve sigorta şirketleri ile olan iletişimlerini düzenli tutarak bu tür sorunlarla karşılaşma riskini azaltabilirler.