İstanbul’un Ekonomik Gücü ve Riskler
Naki Bakır'ın Dünya Gazetesinde yer alan yazısına göre İstanbul, 2024 yılının ilk yedi ayında merkezi yönetim bütçesine devletin elde ettiği her 100 TL’nin 44 lirasını sağlayarak ülke ekonomisinin lokomotifi konumunda olduğunu bir kez daha gösterdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, ocak-temmuz döneminde İstanbul ile birlikte sadece 9 il, bütçeye aldığı harcamadan daha fazla gelir aktararak net pozitif katkı sağladı.Bu dönemde İstanbul, toplam bütçe harcamalarından 245,5 milyar lira ile yüzde 4,5 pay alırken, 2 trilyon 6,1 milyar lira gelir sağlayarak toplam bütçe gelirinin yüzde 44’ünü oluşturdu. Net bazda 1 trilyon 760,5 milyar liralık katkı ile İstanbul, 9 il arasında açık ara lider durumda.Ancak, beklenen büyük depremin İstanbul’da yaratacağı yıkım, bu ekonomik gücün hızla tersine dönmesine neden olabilir. İstanbul, sadece kendi ekonomisiyle değil, Türkiye’nin diğer bölgelerindeki ekonomik süreçleri de kilitleme potansiyeline sahip.İstanbul Planlama Ajansı Raporu: Megakent Depreme Hazır Değil
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) tarafından yayınlanan rapor, Marmara depremlerinin ardından geçen 25 yılda İstanbul’un depreme hazırlık sürecini ve mevcut durumu ele alıyor. Raporda, İstanbul’daki her üç yapıdan ikisinin 2000 yılı öncesinde inşa edildiği ve 6,8 milyon konutun yaklaşık 1,3 milyonunun riskli olduğu belirtiliyor. Bu durum, olası bir büyük depremin İstanbul’da büyük bir yıkıma neden olabileceğine işaret ediyor.1999 depreminden sonra dönüşmesi gereken konutların sadece dörtte birinin dönüştürülebildiğine dikkat çekilen raporda, yapılan mevzuat değişikliklerine rağmen kentsel risklerin yeterince azalmadığı vurgulanıyor. Yeni yapılaşmaların, en riskli yapıların yenilenmesi yerine rant değeri yüksek bölgelerin dönüşümü için kullanılması, İstanbul’u depreme karşı savunmasız bırakıyor.