Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın verilerine göre, 2025 yılının ilk çeyreğinde iç borç servisi kapsamında yapılan ödemelerin büyük kısmı faiz ödemelerine gitti. İlk üç ayda yapılan toplam 463,4 milyar liralık iç borç ödemesinin 346,4 milyar lirası faiz, yalnızca 117 milyar lirası ise ana para ödemesi olarak kaydedildi. Bu, her 4 liralık ödemenin yaklaşık 3 lirasının faize gitmesi anlamına geliyor.
2024 yılında iç borç servisinin %57,3'ü faiz ödemesiyken, bu oran 2025'in ilk çeyreğinde %74,7’ye yükseldi. Böylece faiz ödemeleri, ana para ödemelerinin yaklaşık 3 katına çıktı. İç borç servisinde faiz yükünün bu denli artması, borçlanma maliyetlerinin sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri yaratıyor.
İç borçta tablo yıllar içinde ağırlaştı
İç borç faiz ödemeleri, ilk kez 2017 yılında toplam borç servisinin %40’ını aşmıştı. 2019'da faiz ödemeleri, ana para ödemelerinin %45,8’ine denk gelmişti. 2020 ve 2021 yıllarında nispi bir iyileşme görülerek, faiz oranları sırasıyla %31 ve %28,4 seviyelerine gerilemişti. Ancak 2022’den itibaren tablo hızla bozuldu. 2023’te faiz ödemeleri toplam servisin %48,3’üne ulaştı. 2024’te ise bu oran %57,3’e çıkarak iç borç servisi içinde faiz ödemelerinin ağırlığı ilk kez yarıyı aştı.
2025’in ilk çeyreğinde bu oran %74,7’ye yükselerek rekor kırdı. Bu tablo, iç borçlanmanın ana yükünün artık faiz ödemeleri tarafından belirlendiğini açıkça ortaya koyuyor.
Dış borçta durum görece daha olumlu ama risk sürüyor
Son yıllarda dış borçlanmanın yavaşlaması nedeniyle dış borç servisinde daha ılımlı bir tablo gözleniyor. 2025’in ilk çeyreğinde dış borç faiz ödemeleri toplam servisin %26,9’u, ana para ödemelerinin ise %36,7’si düzeyinde gerçekleşti. 2024 yılında bu oran sırasıyla %39,8 ve %60,2 olarak kayda geçmişti. 2025’in tamamı için yapılan programlamada, dış borçta faiz ödemelerinin toplam servisin %35,7’sine, ana para ödemelerinin ise %55,6’sına ulaşması öngörülüyor.
Dış borçta faiz yükünün en yüksek olduğu yıl ise 2023 oldu. O yıl, 164 milyar liralık ana para ödemesine karşılık 142,5 milyar lira faiz ödendi. Bu da faiz ödemelerinin toplam servisin %46,5’ine ulaştığını gösterdi.
2020 sonrası dönemde dış borçlanmanın azalması olumlu bir gelişme olsa da, küresel faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle borçlanma maliyeti yüksek kalmaya devam ediyor.
Borç yükü artıyor, mali baskı derinleşiyor
İç ve dış borçlarda faiz ödemelerinin toplam servise oranı giderek artarken, bu durum bütçe üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Özellikle iç borçta faiz yükünün anaparayı katlaması, kamu maliyesinde faiz harcamalarının önümüzdeki dönemlerde daha da artacağına işaret ediyor. Uzmanlar, bu eğilimin sürmesi halinde bütçe disiplininin korunmasının zorlaşabileceğine dikkat çekiyor.