Ekonomide rasyonel zemine dönüş hedefiyle yürütülen sıkı para politikası ikinci yılına yaklaşırken, kamuda mali disiplinin sağlanmasında beklenen ilerleme kaydedilemedi. Merkezi yönetim bütçesi, 2025 yılının ilk çeyreğinde 711 milyar lira açık vererek tarihî bir rekor kırdı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, Mart ayında bütçe harcamaları yüzde 48,3 artarak 1 trilyon 27,7 milyar liraya ulaşırken, gelirler ise yüzde 58,4 artışla 766,3 milyar lirada kaldı. Aylık bazda bütçe açığı 261,5 milyar lira olarak gerçekleşti. Faiz dışı denge ise 100,2 milyar lira açık verdi.
Faiz Giderlerinde Sert Artış
Ocak-Mart döneminde faiz dışı harcamalar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 39,7 artarak 2 trilyon 653,6 milyar liraya çıkarken, faiz ödemeleri 463,9 milyar liraya ulaştı. Bu tutar, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 85,2’lik bir artışa işaret ediyor. Faiz giderlerinin bütçedeki payı yüzde 14,9’a yükselirken, vergi gelirlerine oranı yüzde 22,9’a ulaştı.
Vergi Gelirlerinde Artış, Harcamaları Karşılamaya Yetmedi
Vergi tahsilatı yılın ilk üç ayında yüzde 50,5 artışla 2 trilyon 22,7 milyar liraya ulaşsa da, bu gelir bütçe harcamalarının sadece yüzde 77,2’sini karşılayabildi. Personel harcamalarının bütçedeki payı ise azalarak yüzde 33,1’e geriledi.
Yatırımlar TOKİ Aktarımıyla Yükseldi 
Sermaye transferlerinde dikkat çeken artış yaşanırken, geçen yılın aynı döneminde 5,1 milyar lira olan bu kalem 34 milyar liraya çıktı. Bu artışın büyük bölümü, TOKİ’ye sosyal konut finansmanı kapsamında aktarılan 22,9 milyar liradan kaynaklandı.
Yıllık Açık 2,3 Trilyon Liraya Dayandı
Mart sonu itibarıyla son bir yıllık bütçe açığı 2 trilyon 303,5 milyar liraya ulaştı. Faiz dışı denge ise 819,6 milyar lira açık verirken, bu dönemde 1 trilyon 483,9 milyar liralık faiz ödemesi yapıldı. Orta Vadeli Program’da (OVP) bu yılın tamamı için öngörülen bütçe açığı 1 trilyon 930,7 milyar liraydı. Ancak ilk çeyrekteki tablo, bu hedefin aşılabileceğini gösteriyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Borç Yükü Artıyor, Enflasyon Tetikleniyor
Uzmanlara göre, bütçe açığındaki hızlı artış, devletin borçlanma ihtiyacını artırıyor. Bu durum hem faiz yükünü büyütüyor hem de enflasyonist baskıyı derinleştiriyor. Aynı zamanda kamunun altyapı, eğitim ve sağlık gibi temel hizmet alanlarına yapacağı yatırımları da sınırlıyor. Ekonomik güvenin zedelenmesi, büyüme beklentilerini olumsuz etkiliyor.
Naki Bakır'ın Dünya Gazetesindeki yazısından yararlanarak hazırlandı