İstanbul’da meydana gelen depremler sonrası riskli yapıların durumu yeniden gündeme geldi. Ekonomik ömrünü tamamlayan, taşıyıcı sistemlerinde zayıflık bulunan ve doğal afetlere karşı dayanıklı olmayan yapılar, hem can hem de mal güvenliği açısından büyük tehlikeler oluşturuyor.
Mega kentte yaşanan son depremin ardından pek çok kişi, yaşadığı binanın depreme karşı dayanıklılığını nasıl öğrenebileceğini araştırmaya başladı. Konuyla ilgili önemli bir açıklama, 43,2 bin takipçili İnşaat Doktoru'nun resmi X (Twitter) hesabı üzerinden geldi.
İnşaat Doktoru, binanın depreme dayanıklılığını öğrenmek için iki temel yöntem olduğunu açıkladı: Yapısal performans analizi ve yapısal hızlı tarama testleri.
Yapısal performans analizi
Bu yöntem, binanın gerçek dayanıklılık durumunu en detaylı şekilde ortaya koyuyor. Yapısal performans analizi sürecinde:
Binadan karot numunesi alınarak laboratuvar analizleri yapılıyor.
Binanın modeli çıkarılarak gerçeğe en yakın analiz gerçekleştiriliyor.
Ancak bu yöntemin bazı dezavantajları da bulunuyor. Süreç hem maliyetli hem de karmaşık ilerliyor. Ayrıca karot alımı ve paspayı sıyrılması işlemleri, binada lokal hasarlara yol açabiliyor.
Yapısal hızlı tarama testleri
Daha pratik bir yöntem olan yapısal hızlı tarama testlerinde:
Zemin durumu ve bina özellikleri gibi temel bilgilere hızlı bir şekilde ulaşılıyor.
Binanın büyük risk taşıyıp taşımadığı konusunda ön bilgi edinilebiliyor.
Ancak bu yöntemde, yapının dayanıklılığına ilişkin tüm detaylara ulaşmak mümkün olmayabiliyor.
İnşaat Doktoru, binasının durumunu öğrenmek isteyen kişilere öncelikle hızlı tarama testi yaptırmalarını, risk tespit edilirse detaylı yapısal performans analizine geçilmesini tavsiye etti.
Depreme karşı hazırlıklı olmak için binanızı test ettirin
Uzmanlar, özellikle İstanbul gibi deprem riski yüksek bölgelerde yaşayanların, binalarının depreme karşı dayanıklılığını mutlaka test ettirmesi gerektiğini vurguluyor. Yapısal testler, olası bir afet öncesinde hem can hem de mal kaybını önlemek adına büyük önem taşıyor.