Son dönemde hızla artan kira fiyatları nedeniyle barınma sorunu giderek derinleşiyor. Kira fiyatlarının asgari ücreti aştığı günümüzde, birçok evin yurda dönüştürüldüğü gözlemleniyor. Ev sahipleri, daha fazla gelir elde etmek amacıyla evlerini paylaşımlı odalar haline getiriyor ve bu evlere 10 kişiye kadar kiracı kabul ediyor. Bu durum yalnızca öğrenciler için değil, tek başına yaşayan bireyler için de bir seçenek haline geliyor.
Barınma sorununun hızla büyümesi, emlak piyasasındaki dengeleri sarsarken, paylaşımlı evler gibi geçici çözümler giderek daha yaygın hale geliyor. Ancak bu süreçte güvenlik ve yaşam kalitesi gibi önemli unsurlar göz ardı edilmemeli.
Paylaşımlı Evler ve Fiyatlar
Hürriyet Gazetesindeki habere göre, İstanbul'daki emlak ilanları incelendiğinde, birçok ev sahibinin her bir odaya birkaç ranza koyarak faturalar dahil kira bedellerini belirttiği görülüyor. Örneğin, Bayrampaşa'daki bir ilanda, 6 ila 10 kişilik odalarda kişi başı kira bedeli 2.500 TL olarak belirtiliyor. Güngören'de bir ev sahibi, aynı evde yaşadığı ve kullanmadığı odayı iki kişiye kiralayacağını, kişi başı 8.000 TL talep ettiğini belirtiyor. Esenyurt’taki başka bir ilanda ise ev sahibi evde yaşamıyor ve kişi başı kira bedeli 5.000 TL olan iki ve dört kişilik oda seçenekleri sunuyor.Güvenlik Endişeleri Yükseliyor
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, bu tür paylaşımlı yaşam modellerinin ciddi güvenlik sorunlarını beraberinde getirdiğini belirterek, “Kiracılar, kiminle aynı odayı paylaştıklarını bile bilmiyorlar. Ev sahipleri ise kısa sürede daha fazla kazanç elde etmek adına bu duruma göz yumuyor. Kısa dönem kiralamalar için yasal izin belgesi zorunlu olmasına rağmen, uzun dönem kiralamalarda bu tarz işlemler denetlenemiyor. Hem ev sahiplerinin hem de kiracıların çok dikkatli olması gerekiyor,” dedi.Barınma Krizine Çözüm Arayışları
Artan kira fiyatları, ev sahiplerini ve kiracıları alternatif çözümler aramaya itiyor. Paylaşımlı odalar ve ranza düzenlemeleri, kısa vadede bir çözüm gibi görünse de, uzun vadede barınma sorununun daha karmaşık bir hale gelmesine yol açabilir. Güvenlik endişeleri ve denetimsizlik, bu modelin sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri yaratıyor.Barınma sorununun hızla büyümesi, emlak piyasasındaki dengeleri sarsarken, paylaşımlı evler gibi geçici çözümler giderek daha yaygın hale geliyor. Ancak bu süreçte güvenlik ve yaşam kalitesi gibi önemli unsurlar göz ardı edilmemeli.